Şimdilerde hoş bir anı olarak eski resimlerde kalan o eski mahallelerin şirin ara sokakların eski süslü arnavut kaldırımları yerini çoktan modern pürüzsüz yollara bıraktı ve bir dönemin simgesi bir çok taş ustasının da ekmek parası olan arnavut taşları geçmiş zamanın içinde terk edilip gitti. Taşları tek tek elden geçirip sokakları şekil şekil bezeyen ustalar bu işi meslek edinip çocuklarını yetiştirdiler. Kiminin çoluk çocuğu kendilerine yeni meslek seçerken kimileri ise ata yadigarı mesleklerini günümüze kadar taşımaktan yana oldular. Ata, dede, baba mesleğinden vazgeçmeyen isimlerden birisi de tam 85 yaşına kadar arnavut kaldırımı döşeyerek ekmeğini taştan çıkartan Osman Çavuş’un torunu İbrahim Kuru idi . Dedesinden mesleği devralan İbrahim Kuru 2012’de vefat edinceye kadar yarım asır mesleğini icra ederek ekmeğini taştan çıkartırken kendi çocuğunu, Önder Kuru’yu yetiştirdi. Yalova’nın en eski taş ustalarından olan dedelerinin zamanından bugüne geliş öykülerini 2006 yılında yerel bir dergiye verdiği röportajda şöyle anlatmıştı İbrahim Kuru:
“1944 Tavşanlı doğumluyum. Dedemizden babamıza, babamızdan bize yadigar kalan bu işi tam yarım asırdır meslek edinip devam ettiriyorum. O zamanlar arvanut kaldırımı döşenirdi. Zamanla bunlar tükenmeye başlayınca bende beton parke, kaldırım, yol, park ve bahçe düzenlemeleri ile iş alanımı genişletme yoluna gittim.
Eskiden ne iş yaparsın diye sorulduğunda boşta gezenler ‘kaldırım mühendisiyim‘ derdi akşama kadar yolları arşınladığını söylerdi. Halbuki dedem Osman Çavuş 85 yaşına kadar ekmeğini bu işten yani taştan çıkardı. O zamanlar dere taşlarından arnavut kaldırımı yapılırdı ve dedem bu işin ustasıydı.
Askerlik döneminde Gedikli Çavuş olarak Kars’a oradan da Trablusgarp’a gidiyor. 12 yıl sonra Çanakkale’ye dönüyor ve sonra muhafız olarak İstanbul’a oradan da doğum yerine Tavşanlı’ya gönderiliyor ve mesleğine devam ediyor. Babam Ahmet Kuru da babası gibi arnavut kaldırımı yaparak bizleri büyüttü.
Babam 75 yaşında aramızdan ayrılınca işi kardeşler olarak biz devam ettirdik. Ağabeylerim Salih ve Mehmet ve dayım Süleyman Kuru da Yalova’da ve Çınarcık çevresinde zamanın meşhur arnavut kaldırımını yaptılar.
1950’li yıllarda Cumhuriyet Caddesi’nin arnavut kaldırımını yaparken beni de yanlarına çırak olarak aldılar. 1964’e kadar onlarla birlikte çalıştım. Askerden döndüğümde usta olarak işe devam ettim ama artık dayım da ağabeyim de yaşlanmıştı. Dolayısıyla iş başa düşmüştü.”
İbrahim Kuru daha uzun yıllar arnavut kaldırımı döşemeye devam etti. Ta ki asfalt moda olup 70’li yıllarda arnavut kaldırımı yerini beton parkeye bırakıncaya kadar.
90’lı yıllardan vefat ettiği 2012 yılına kadar beton parkenin üretimi ve organizasyonuyla ilgilenen İbrahim Kuru, şimdilerde yine Yalova ve çevresinde arnavut kaldırımının yanı sıra granit parke, zar taşı ve beton parke döşemesi yaparak ata yadigarı mesleğini devam ettiren Önder Kuru‘yu yetiştirdi. Bir dönem Elmas Beton Parke adı altında beton elemanları üretim ve organizasyonunu yapan Önder Kuru şimdilerde büyük dedesinin ismiyle kurmuş olduğu Osman Çavuş Taş Parke ile zamanın koşullarına uyarak ustalarından aldığı bilgi ve birikimi ile kendi emeğinin kalıcı imzalarını başta Marmara olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanına bırakıyor.